Romantik İlişkilerde Sevgi Dilini Keşfetmek | 2024

Romantik İlişkiler

Romantik ilişkiler, başka bir kişiye karşı duyulan sevgi ve çekim hisleriyle karakterize edilen ilişkilerdir. Romantik aşk herkesin yaşadığı ilişkinin dinamiğine göre değişebilse de, genellikle tutku, yakınlık ve bağlılık hislerini içermesi açısından ilişkiler birbirlerine benzerlik gösterebilmektedir.
Uzmanlar insanların aşkı nasıl deneyimlediğini ve ifade ettiğini tanımlamak için çeşitli yollar bulmuşlardır. Örneğin, psikolog Robert Sternberg aşkın üç ana bileşeni olduğunu öne sürmekte: tutku, yakınlık ve karar/bağlılık. Romantik aşkın tutku ve yakınlığın bir kombinasyonu olduğunu açıklıyor. 
Romantik ilişkiler zamanla değişme eğilimindedir. Bir ilişkinin başlangıcında, insanlar ilk aşık oldukları zamanda, genellikle daha güçlü, yoğun tutkuya sahip duyguları yaşarlar. Bu ilk tutku döneminde, beyin insanların coşkulu ve “aşık” hissetmelerine neden olan  belirli nörotransmitterler (dopamin, oksitosin ve serotonin ) salgılar. Salgıladığımız bu hormonlar sebebiyle partnerler arasındaki ilişkide sıklıkla sevgimizin nesnesi hakkında düşünmeyi bırakamadığımızı ve her zaman yanında olmak istediğimizi hissederiz. Zamanla bu hislerin yoğunluğu azalmaya başlar. İnsanlar ilişki olgunlaştıkça daha derin duygusal yakınlık ve anlayış seviyeleri geliştirirler ve aradaki bağ güçlenerek devam eder.
Romantik ilişkileri her iki partner açısından da ilişki doyumu seviyesinin yeterli düzeyde sağlanabilmesi için bilinmesi ve uygulanabilmesi gereken şey; bireyin sahip olduğu sevgi dilini keşfetmiş olmasıdır.

SEVGİ DİLİ

Bireylerin ilişkilerin birbirlerine duydukları ve davranışlarıyla somut şekilde gösterdikleri sevginin ifade edilebilme ve deneyimlenebilme biçimlerinin her birine sevgi dili denilmektedir. Sevgi dili kavramı, ünlü yazar Dr. Gary Chapman tarafından “5 Sevgi Dili” adlı kitabında ortaya atılmıştır. Gary Chapman’ın savunduğu en temel şey, her birimizin sevgi görmek ve sevgiyi ifade etmek için bir yol tercih ettiğidir (1). Bu 5 sevgi dili; kaliteli zaman geçirme, fiziksel temas kurma, sevgi sözcükleri kullanma/iltifat veya takdir etme, iyilik yapma/hizmet davranışında bulunma (partnerin
yardım edilebilecek işlerine yardım etme, destek olma gibi) ve hediye alma/sürpriz yapma olarak sıralanabilir.

Romantik İlişkiler

Birey ‘5 Sevgi Dili’nin bir ya da birkaçına sahip olabilmektedir. İlişkisini yaşarken davranışlarıyla sevgilerini gösterebilme becerisi bu sevgi dilini etkin kullanabilmekten geçmektedir. Elbette öncelikle partnerler kendi sevgi dillerinin ne olduğunu keşfetmeli sonrasında partnerinin sevgi diline göre davranış değişikliklerine giderek partnerine duyduğu sevgiyi daha anlaşılır şekilde ifade edebilmek üzere farkındalıklarını arttırabilirler. Partnerinize sevginizi gösterirken bu 5 dilden birini kullanıyor olsanız da Chapman, herkesin baskın ve öncelikli bir tarzının olduğunu söyler. 5 sevgi dili aşağıdaki davranış örnekleriyle açıklanabilir:

Onaylayıcı Cümleler: Sevgi dili olumlu/onaylayıcı cümleler olan bireyler, sevdiklerinden olumlu telkinler duymak isterler. Sevdiklerine olumlu önerilerle hitap ederek de sevgi dillerini yansıtırlar. Minnettarlık ifadeleri ve iltifatlar sevgiye giden köprüler gibidir. İltifatlar, onaylamalar, nazik ve kibar öneriler karşıdaki kişiye sevildiğini hissettirir.

Onaylayıcı cümleler için 3 çeşitten bahsedebiliriz: cesaret verici sözler, sevecen sözler ve rica sözleri. Örneğin, olumlu telkinleri sevgi sözcükleri olan bir kişiye teşvik ve olumlama ile hitap etmek istiyorsanız, onun ilgi alanlarını geliştiren sözcükler kullanabilirsiniz. “Sen çok iyi bir aşçısın, bu alanda çok yeteneklisin” gibi ifadeler hem olumlu hem de teşvik edici ifadeler olarak kullanılabilir. Sevecen sözler söylemek için ses tonunuz çok önemlidir. Yumuşak ve nazik bir şekilde söylenen sevecen sözler kişiyi oldukça mutlu edebilir.

Romantik İlişkiler

Kaliteli/Nitelikli Zaman: Kaliteli zamanın dilini konuşan insanlar sevdikleriyle geçirdikleri zamana özel olarak önem verirler. Diğer şeyleri bir kenara bırakıp tüm zamanlarını sevdikleriyle geçirmek isterler. Fiziksel yakınlıktan ziyade diğer kişiye odaklanırlar. Bu dili konuşan
insanlar akrabalarıyla zihinsel olarak vakit geçirmek isterler. Duygular, deneyimler ve düşünceler kaliteli iletişim yoluyla aktarılır.
Göz teması kurmak ve bunu sürdürmek, partnerde dinlendiğimi, önemli olduğumu ve şu anda benimle ilgilendiğini hissediyorum algısını oluşturur. Sevildiğini hisseden kişilerle kaliteli zaman geçirerek yapılabilecek pek çok aktivite vardır. Sohbet eşliğinde yürüyüş yapmak, randevuya çıkmak, sürekli telefonunuza bakmadan birbirinize ilgi gösterebileceğiniz anlar yakalamak sevgiyi besler ve güçlendirir. 

Hediye Almak: Hediye almanın bir sevgi dili olduğu insanlar hediye almaktan ve vermekten
mutluluk duyarlar. Çünkü bu insanlar için hediye bir emek göstergesidir. Hediye seçerken düşünür,
araştırır ve emek verirler. Ancak bu dili konuşan insanlar için hediyenin fiyatı önemli değildir;
düşünceli, duygusal ve değeri yüksek bir hediye yeterlidir. Sevgi dilinin hediye olduğu kişiler için zor
zamanlarda birlikte olmak çok iyi bir hediyedir. Aynı şey hediye vermek için de söylenebilir. Bu kişiler sevgilerini sevdiklerine
hediyeler vererek gösterirler. Örneğin evine giderken çiçek alırlar, hatırlayacağı kalıcı bir hediye alırlar ya da eşyalarının üzerine küçük bir not bırakırlar.

Hizmet Davranışları: İnsanlar yaşamlarında yapılması gereken işlerle çevrilidir. Hizmet dillerini kullanan kişiler yakınlarına yardımcı olur ve onların işlerini kolaylaştırır. Aynı zamanda sevdiklerinin nasıl davrandıklarını izlerler. Yardım etmek ve paylaşmak onlara sevildiklerini hissettirmek için yeterlidir. Günümüzde sevgi için hizmet etmek bazen yükümlülükleri yerine getirmek olarak algılanabiliyor. Bu nedenle hizmetkâr davranışlar iyi olma hissini azaltıyor. Ancak sevgi dili hizmet olan kişiler, kendi sorumluluk çemberleri dışındaki kişilerden de iyi davranışlar beklerler. Örneğin; benim için güzel bir akşam yemeği pişirir misin, işe giderken yanımda götürmem için kahve veya çay yapar mısın, işyerinde yardım etmek, hizmet diline sahip
insanlar için çok sevgi dolu bir davranıştır.

Fiziksel Yakınlık: Dokunmak ilişki sürecinde ihtiyaç duyulan bir durum olsa da sevgi dili fiziksel temas olan bireyler temastan daha fazla hoşlanırlar. Cinsellik bir faktördür, ancak gerçek yakınlık sevgi beden diliyle ifade edildiğinde ortaya çıkar. Bunun nedeni, fiziksel temasın sevgiyi iletmek için çok güçlü bir kanal olmasıdır. El ele tutuşmak, sarılmak, dokunmak ve küçük öpücükler, fiziksel yakınlık dilini konuşan insanların sevgilerini iletmeleri için çok güçlü yollardır.

 

                                                                        Uzman Evlilik ve Aile Danışmanı Rümeysa ÖZDEMİR

 

 

KAYNAKÇA

1)https://www.psychologytoday.com/us/blog/the-psychology-relationships/202210/do-couples-need-share-the-same-love-language#:~:text=There%20are%20five%20love%20languages,to%20report%20having%20better%20relationships.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir